Altınoluk Dergisi | 20. SAYI | 1987 Ekim
Numan b. Beşîr (r.a.) der ki:
“Yevm-i kıyamette azab cihetinten ehl-i nar’ın ehveni şu kimsedir ki, onun iki ayağının yere değmeyen yerleri altında iki kor ateş bulunur. O iki kor ateş ile o kimsenin dimağı yani beyni kaynar. Nitekim bakır tencerenin, kazanın ve ibriğin kaynadığı gibi.(1)
Ebu Hureyre (r.a.)’den mervidir ki: Rasûl-i Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur.
Allah Teâlâ Hazretleri’nin fazl ve rahmeti imdada yetişmedikçe ahirette hiçbir ferdin kendi ameli kendisini asla Cennet’e koyamaz. Yani bir kimsenin ameli Cennet’e girmeye vesile ise de mutlaka Cennet’e girmeye sebep olacak, demek değildir.
Ashab-ı Kiram:
– Siz Efendimizin ameli dahî sizi cennete koyamayacak mı? dediler: Rasûlullah (s.a.) Hazretleri:
– Evet, Allah Teâlâ Hazretleri beni kendi fazl ve rahmetiyle bürümedikçe yalnız benim amelim beni Cennet’e koyamaz. Binaenaleyh siz kemal-i ihlas ile amel ederek sevap ve sadakata sarılınız. İfrat ve tefritten sakınarak Allah Teâlâ’ya kulluğa yöneliniz. Sakın ola ki, sizden hiçbir ferd ölümü temenni etmesin. Çünkü o kimse salih ise salah ve hayrını artırması umulur. Eğer fena ve asî ise tevbe etmesi me’müldür.
İNSANIN KIYAMETİ
Hz. Aişe (r.a.) der ki:
Rasûlullah (s.a.) Efendimiz Hazretlerinin huzuruna bedevilerden sert tabiatlı arabîler gelip
“Kıyamet ne zaman kopacak?” diye sorarlardı.
Rasûlullah (s.a.) Hazretleri ise onların içinde yaşı en genç ve küçük olana bakarak:
– Bu çocuk yaşarsa ona ihtiyarlık gelmeden sizin kıyametiniz kopmuş olur.” buyururdu.
Onların ölümü kıyameti demektir. Zira her insanın küçük kıyameti ölümüdür. Orta kıyameti, akran ve emsalinin ölümüdür. Büyük kıyameti ise öldükten sonra mahşer gününde yeniden yaratılmasıdır. Cahil bedevilere karşı verilebilecek cevap budur. Eğer onların kalplerine iman yerleşmiş olsaydı, büyük sahabilere beyan buyurdukları gibi; “De ki: Onu ancak Rabbim bilir, onun vaktini, O’ndan başka belirtecek yoktur. Göklerin ve yerin, ağırlığını kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir.” diyerek cevap verirdi.
Ölümün size olan yakınlığını bilirseniz vefatınızdan önce salih amellere devam edersiniz; Zira hanginizin ne zaman vefat edeceğini bilemezsiniz.
Müslim’in de Abdullah b. Mes’ud’dan rivayetine göre Rasûl-i Ekrem (s.a.):
“Kıyamet ancak insanların şerirleri üzerine kopacaktır” buyurmuştur.
Ebu Hureyre’den bir rivayete göre de:
La ilahe illallah diyen hiçbir kişiye kıyamet kopmayacaktır.” buyurulmuştur.
Bu rivayetlerin delaletlerine göre kıyamet ancak kafirler, münafıklar, şerîrler üzerine kopacaktır. Salih müminler tamamıyla ölmüş bulunacaklardır.
Ebu Hureyre’den bir rivayete göre:
“Kıyametin tekarrubu zamanında Allah Teâlâ latif bir rüzgar gönderecek ve gönlünde zerre kadar imanı olan hiç bir kimseyi bırakmayıp ruhunu kabzedecek” buyurmuştur ki, bu da yukarıdaki rivayetlerin bir müeyyidesidir.
Dipnotlar: (1)Buharî, 1121