Altınoluk Dergisi | 17. SAYI | 1987 Temmuz
Allah Teâlâ Hazretleri Kur’an-ı Kerîm’inde:
“Mü’minler, mü’minlerin gayrı kafirleri dost ittihaz etmesinler! Ve eğer bir kimse mü’min’in gayri kafiri dost ittihaz ederse o kimse Allah’ın dostluğundan bir şey üzre değildir.” (Al-i İmran: 118) buyurmaktadır.
Bir başka Ayet-i Kerime’de
“Ey mü’minler! Kendi kardeşleriniz olan mü’minlerin dûnunda kafirleri dost ittihaz etmeyin! Kafirleri dost ittihaz etmekle Allahu Teala için aleyhinize açık ve zahir beyyine, hüccet kılmak mı murad edersiniz? Ve bu sebeple nefsinizi nar’a müstahak kılmak mı istersiniz?” (Nisa suresi: 144) buyuruluyor.
Yahudi ve Hristiyanların asla dost olamayacağını da şu ayetle bizlere bildirilmektedir:
“Ey mü’minler! Yehud ve Nasara’yı dost ittihaz etmeyin! Zîra onların bazısı bazısının dostudur. Ve eğer sizden bir kimse onları dost ittihaz ederse o kimse onların zümresinden ve Allah’ın sevmediği kullarından olur. Zira Allahu Teala zalim olan kavmi doğru yola ulaştırmaz.” Maide Suresi: 51
Fazıl-ı Sivasî: “Günah-ı Kebîre ve Sağîre” risalesinde ehl-i fisk ile huzur günah-ı kebîre’dir, demiştir.
Ka’bü’l-Ahbar’ın rivayetine nazaran Cenab-ı Hak Azze ve celle iki kelimeyi Arşu’r-Rahman altında yazdırdı.
Birincisi: “Bir adam iyilerin ameli gibi amel işlese ve fakat iyilerin amelleri gibi amel etmekle beraber kötülerle arkadaş olsa, onun sevablarını günahlar kılıp o adamı kötülerle haşr eylerim.”
Diğeri: “Ve eğer bir adam da kötülerin ameli gibi amel işlese, sonra tevbe etse kötülerin amelleri gibi amel etmekle beraber iyilerle arkadaş olsa onun günahlarını sevablar kılıp o adamı iyilerle haşr eylerim.”
“Ey mü’minler! Eğer kafirlere itaat eder sözlerini dinlerseniz onlar sizi izinizin üzerine, eski din-i batıl’a döndürürler. Siz de zarar ve ziyan edici olduğunuz halde dönersiniz. Şu halde onların sözlerine bakmayın ki zarar görmeyesiniz.”
Binaenaleyh, bütün işlerinizde ve bilhassa muztar olduğunuz zamanlarda Allahu Teala’dan yardım talep edin. Zira düşmanların şerrini sizden def edecek O’dur. Ondan gayrı bir Mevla yoktur.
İtaat ile murad, onlarla müşaveredir. Ve sair hususatta emirlerine itaattir.
Ayetteki hüsran dünya ve ahirete şamildir. Dünyada hüsran; kafirlere itaat ve tezellül ve düşmana arz-ı ihtiyaç etmek gibi şeylerdir. Düşman’a boyun eğmek, her türlü zilleti içine alır. Ahirette hüsran; Cehennem’e girmek ve Cennetten mahrum olmaktır.
“Siz zalimlere meyil etmeyin ki, vücüdunuza ateş yapışmasın. Halbuki Allah’tan gayri sizin dostunuz yoktur. Binaenaleyh, zalimlere meyil ettikten sonra hiç kimse tarafından yardım olunmazsınız.” (Hud Suresi: 113)
Zulüm bütün dinlerde haramdır. Zira insanların nazarında makbul ve alemin intizamını sağlayan adaletin zıddı zulüm olduğu cihetle alemin harabetine, milletlerin inkırazına da zulüm sebep olduğundan zulüm etmek şöyle dursun, Cenab-ı Hak Azze ve Celle Hazretleri zulüm edenlere meyil etmekten dahî nehy buyurmuştur.